Tarafsızlık mı, Sessiz Onay mı? Bülent Can Yazdı

KÖŞE YAZILARI 20.06.2025 - 21:00 17648 kez okundu.
 

Tarafsızlık mı, Sessiz Onay mı? Bülent Can Yazdı

Tarafsızlık mı, Sessiz Onay mı? Bülent Can
Tarafsızlık mı, Sessiz Onay mı? Bülent Can Son yıllarda özellikle siyasi ve insani krizlerde giderek sıkça duyduğumuz bir söylem var: “Ne o ne bu, biz üçüncü yolun savunucularıyız.” Bu yaklaşım, ilk bakışta akılcı ve sağduyulu gibi görünebilir. Herhangi bir kutba çekilmeden, olaylara mesafeli durarak değerlendirme yapma iddiası taşıyor. Ancak iş, insanlık suçlarına, savaşlara, katliamlara geldiğinde bu mesafeli duruş gerçekten bir erdem mi, yoksa sessiz bir onay mı, o tartışılır. Tarihi ve güncel pek çok örnekte gördüğümüz gibi, kimi zaman tarafsız kalmak, aslında güçlüden yana tavır almak anlamına gelebilir. Hele ki söz konusu olan, sivillerin hedef alındığı açık bir saldırıysa, “üçüncü yol” bir kaçıştan ibaret olur. Sessizlik, bazen en yüksek sesle atılan imzadır zulme. Bugünlerde özellikle Orta Doğu'da yaşananlar bu tartışmayı yeniden gündeme taşıyor. İran’a yöneltilen saldırılar karşısında, “Ama onlar da şöyleydi, ama orada da bu vardı” diyerek denge kurmaya çalışanlar, aslında dengenin çoktan bozulduğunu gözden kaçırıyorlar. Çünkü hedef alınanlar siviller; çünkü ölen, yaralanan, göç etmek zorunda kalan insanlar var. Bu noktada vicdan, artık siyasi hesapların önüne geçmelidir. Elbette ki hiçbir halkın acısı diğerinden daha az önemli değildir. İsrail'de yaşanan sivil kayıplar da yüreğimizi yakar. Ama zulmün ve saldırganlığın kaynağını görmezden gelip her iki tarafı aynı kefeye koymak, adaletin terazisini çarpıtmak olur. Bugün Filistin'de, Lübnan'da, İran'da yaşananlar İsrail devletinin sistematik saldırganlığının sonuçlarıdır ve bunu görmemek, istemeden de olsa bu saldırganlığa zemin hazırlamak demektir. Bir başka can sıkıcı durum da, sözde tarafsızlık söylemi altında kendi pozisyonunu gizleyenlerin, kendileri gibi düşünmeyenleri linç etmeye çalışmaları. Ne acıdır ki, bu “üçüncü yol” bazen aslında birinci yolun daha kamufle hali olabiliyor. Ele ele yürüdükleri büyük güçlerle ters düşmemek adına susanlar, susmadığı için başkalarını susturmaya çalışıyor. Bugün, mazlum İran’ın yanında yer almak bir tercihten öte bir sorumluluktur. İran’ın maruz kaldığı saldırılar karşısında taraf olmak, bir hükümetin ya da rejimin değil, oradaki halkın yanında durmaktır. Bunu yaparken de insanlık onurunu koruyarak, savaşın her türlüsüne karşı çıkmak gerekir. Bizim tarafımız net: savaş varsa, önce masumları koruyarak barıştan yana tarafız. Ama eğer illa ki bir taraf belirtilecekse, o zaman da mazlumun yanındayız. Bu dünya aslında herkese yeter. Paylaşamayacağımız hiçbir şey yok. Fakat paylaşmaya yanaşmayanların hırsı, gözyaşına ve kana dönüşüyor. O yüzden bir yanda onlara karşı dururken öte yanda bir kez daha ve her yerde haykırmak gerekir: Yaşasın barış! Yaşasın barış! Yaşasın barış!
Tarafsızlık mı, Sessiz Onay mı? Bülent Can
Tarafsızlık mı, Sessiz Onay mı? Bülent Can Son yıllarda özellikle siyasi ve insani krizlerde giderek sıkça duyduğumuz bir söylem var: “Ne o ne bu, biz üçüncü yolun savunucularıyız.” Bu yaklaşım, ilk bakışta akılcı ve sağduyulu gibi görünebilir. Herhangi bir kutba çekilmeden, olaylara mesafeli durarak değerlendirme yapma iddiası taşıyor. Ancak iş, insanlık suçlarına, savaşlara, katliamlara geldiğinde bu mesafeli duruş gerçekten bir erdem mi, yoksa sessiz bir onay mı, o tartışılır. Tarihi ve güncel pek çok örnekte gördüğümüz gibi, kimi zaman tarafsız kalmak, aslında güçlüden yana tavır almak anlamına gelebilir. Hele ki söz konusu olan, sivillerin hedef alındığı açık bir saldırıysa, “üçüncü yol” bir kaçıştan ibaret olur. Sessizlik, bazen en yüksek sesle atılan imzadır zulme. Bugünlerde özellikle Orta Doğu'da yaşananlar bu tartışmayı yeniden gündeme taşıyor. İran’a yöneltilen saldırılar karşısında, “Ama onlar da şöyleydi, ama orada da bu vardı” diyerek denge kurmaya çalışanlar, aslında dengenin çoktan bozulduğunu gözden kaçırıyorlar. Çünkü hedef alınanlar siviller; çünkü ölen, yaralanan, göç etmek zorunda kalan insanlar var. Bu noktada vicdan, artık siyasi hesapların önüne geçmelidir. Elbette ki hiçbir halkın acısı diğerinden daha az önemli değildir. İsrail'de yaşanan sivil kayıplar da yüreğimizi yakar. Ama zulmün ve saldırganlığın kaynağını görmezden gelip her iki tarafı aynı kefeye koymak, adaletin terazisini çarpıtmak olur. Bugün Filistin'de, Lübnan'da, İran'da yaşananlar İsrail devletinin sistematik saldırganlığının sonuçlarıdır ve bunu görmemek, istemeden de olsa bu saldırganlığa zemin hazırlamak demektir. Bir başka can sıkıcı durum da, sözde tarafsızlık söylemi altında kendi pozisyonunu gizleyenlerin, kendileri gibi düşünmeyenleri linç etmeye çalışmaları. Ne acıdır ki, bu “üçüncü yol” bazen aslında birinci yolun daha kamufle hali olabiliyor. Ele ele yürüdükleri büyük güçlerle ters düşmemek adına susanlar, susmadığı için başkalarını susturmaya çalışıyor. Bugün, mazlum İran’ın yanında yer almak bir tercihten öte bir sorumluluktur. İran’ın maruz kaldığı saldırılar karşısında taraf olmak, bir hükümetin ya da rejimin değil, oradaki halkın yanında durmaktır. Bunu yaparken de insanlık onurunu koruyarak, savaşın her türlüsüne karşı çıkmak gerekir. Bizim tarafımız net: savaş varsa, önce masumları koruyarak barıştan yana tarafız. Ama eğer illa ki bir taraf belirtilecekse, o zaman da mazlumun yanındayız. Bu dünya aslında herkese yeter. Paylaşamayacağımız hiçbir şey yok. Fakat paylaşmaya yanaşmayanların hırsı, gözyaşına ve kana dönüşüyor. O yüzden bir yanda onlara karşı dururken öte yanda bir kez daha ve her yerde haykırmak gerekir: Yaşasın barış! Yaşasın barış! Yaşasın barış!
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sovtna.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.