Samandağ Devlet Hastanesi Yöneticileri ve Liyakatsizlik-Av. Mutlu SAT yazdı…

SAMANDAĞ 01.06.2025 - 21:42, Güncelleme: 01.06.2025 - 21:42 5748 kez okundu.
 

Samandağ Devlet Hastanesi Yöneticileri ve Liyakatsizlik-Av. Mutlu SAT yazdı…

Samandağ Devlet Hastanesi Yöneticileri ve Liyakatsizlik-Av. Mutlu SAT yazdı…
Samandağ Devlet Hastanesi Yöneticileri ve Liyakatsizlik-Av. Mutlu SAT yazdı… Samandağ'da kalp krizi geçirdiğinizde ölüme terkediliyorsunuz. Hemen hemen her gün Samandağ'da insanların kalp krizi nedeniyle vefat ettiği haberlerini görüyor ve duyuyoruz. Bütün bunlara rağmen Samandağ Devlet Hastanesinde kardiyoloji bölümü işlevsiz halde. 125.000 nüfusu olan Samandağ'da kalp krizi geçirirseniz sizi tedavi edecek, size anında müdahale edebilecek kardiyoloji doktoru yok. En basitinden, basit bir anjiyo için bile sizi başka hastanelere sevk ettiriyorlar. 112 birimleri, kalp krizi geçiren vatandaşı diğer hastanelere sevk ettirmekten yaka silkiyor. Tabi yaşanan bu eksiklikler sadece kardiyoloji bölümü ile sınırlı değil. Böylesine büyük bir ilçede beyin ve sinir cerrahi doktoru, aile hekimi uzmanı da yok. Herkesin göz sorunu yaşadığı, 125.000 nüfusluk ilçenin tek hastanesinde göz doktoru sayısı sadece bir. Tek bir göz doktoru, bütün ilçeye yetişmeye çalışıyor. Göğüs hastalıkları, nöroloji gibi kritik alanlarda da sadece birer doktor ile hizmet veriliyor. Dişinizdeki çürük için bile hastane size çözüm üretemiyor. Diş polikliniğindeki malzeme eksikliği, kullanılan malzemenin kalitesizliği, ilaç eksikliği, diş hekimlerinin ilçe dışına görevlendirmeleri bu durumun başlıca sebeplerinden bazıları. Liyakatsiz hastane yönetimi, iktidara yakın olmayı ön planda tutacağına halkın sağlığını ön planda tutsaydı bu olumsuzlukların hiçbiri yaşanmazdı şayet. Bir diğer problemlerden biri hastanedeki KBB polikliniği... KBB polikliniği hasta sağlığını değil, kulak cihazı satanların cebini düşünüyor. Bu uğurda, hastanın kişisel verilerini hukuka aykırı olarak kulak cihazı satan iş yeriyle paylaşıyor. Mağdurlar bu durumu hastaneye şikayet ediyor, liyakatsiz hastane yöneticileri bu durumu örtmeye çalışıyor. Tabi bu liyakatsiz yönetimin başarılı olduğu noktalar da yok değil. Sağlık emekçilerine uygulanan mobing konusunda üzerlerine yok. Sağlık emekçilerinin her boş anına iş koyan, sağlık emekçilerinin çalışma alanlarını keyfi olarak değiştiren, depremin açtığı yaraları umursamadan uzak yakın demeden görevlendirmelerle emekçileri bezdiren bir yönetim söz konusu. Emekçilerin kolay ve rahat çalışarak en iyi hizmeti vermesini sağlamak yerine az çalışanla birden fazla işi kotarma merakı, burada hizmet gerektiği gibi veriliyormuş gibi başka ilçelere görevlendirmeler, aşamalı yönetici pozisyonları ile tüm çalışanları baskı altında tutma, hastanede ihbarcılıkla çalışanları birbirine düşürme konusunda oldukça başarılılar. Kendilerine iktidar alanı yaratmış birkaç kişi ve onların uzantıları olarak belirlenmiş bazı kontrol ve ihbar görevi üstlenmiş olanlara ek mesailer, acilden ödemeler gibi yollarla birbirlerinin cebine iyi gelecek düzenlemeler de yapıyor. Devletin küçük iktidarını bu minicik hastanede yaratmanın yolunu buluyorlar. Sağlık müdürlüklerinin yaptıkları denetimlerde, bu küçük iktidarın belirlediği kişilerle kendi kontrolleri altında toplantı ve görüşmeler yaptırılıyor, herkes işlerin harika gittiğine ikna olup hayata devam ediyor. Diğer yandan soruşturmalar kapalı kapılar ardında yapılıyor, istenen hiçbir bilgi paylaşılmıyor. Kırılan bozulan her şey saklanıyor, haberler karartılıyor. Her şey harika gidiyormuş gibi gösteriliyor. Çalışanlara memnuniyet anketleri yapılıp, bu anketleri dolduranların izi sürülüyor. Böylece hiç kimse sorun yaşadığını, zorlandığını, keyfi olarak azarlandığını, havalandıramadığı bir ortamda çalıştığını, işi için gerekli giyim, araç ve malzemelerin bir türlü temin edilemediğini söyleyemiyor. Kimse 24 saat icap nöbeti tuttuğu halde, icap nöbetine bu afetin ortasında hangi ulaşım koşullarında geldiği düşünülmeden gittiği durumlarda sadece 2-3 saatlik nöbet parası ödendiğini söylemiyor. Bazılarının işe giriş çıkışları gayet esnekken bazılarının geç geldiği 5-10 dknın sorun olmasının yarattığı haksızlık duygusundan kimse bahsetmiyor. Bu liyakatsizliğe son vermek için ne bekleniyor, birden çok kişinin ölmesi, büyük bir isyan çıkması mı? Sevgili sağlık emekçileri, bu yaşadıklarınızı hak etmiyorsunuz. Baskı altında, koşturarak, yetersiz ve niteliği düşük malzeme ile, havasız, molasız, adaletsiz ve güvensiz bir ortamda çalışmayı hiç kimse hak etmez. Sağlığınız da güvenliğiniz de çok önemli, kendinizi koruyun, bu gücünüz var. Birbirinizi karşı karşıya getirmelerine izin vermek yerine birbirinize sahip çıkın ve dayanışma içinde olun. Kurtuluş sizin ellerinizde. Ve Samandağ Devlet Hastanesinden hizmet alan halkımız. Nasıl bir sağlık hizmeti istiyorsunuz? Sağlığınızı korumak, Bir an önce ve mümkün olan en kalıcı şekilde iyileşmek, İyi malzemelerle temiz bir ortamda hizmet almak herkesin hakkı. Düşünün... Ve sağlığınız için gerekli hizmetleri her türlü meşru yolla talep etmekten çekinmeyin. Bize de sağlık emekçilerine de iyi gelecek bir Samandağ Devlet Hastanesi mümkün!
Samandağ Devlet Hastanesi Yöneticileri ve Liyakatsizlik-Av. Mutlu SAT yazdı…
Samandağ Devlet Hastanesi Yöneticileri ve Liyakatsizlik-Av. Mutlu SAT yazdı… Samandağ'da kalp krizi geçirdiğinizde ölüme terkediliyorsunuz. Hemen hemen her gün Samandağ'da insanların kalp krizi nedeniyle vefat ettiği haberlerini görüyor ve duyuyoruz. Bütün bunlara rağmen Samandağ Devlet Hastanesinde kardiyoloji bölümü işlevsiz halde. 125.000 nüfusu olan Samandağ'da kalp krizi geçirirseniz sizi tedavi edecek, size anında müdahale edebilecek kardiyoloji doktoru yok. En basitinden, basit bir anjiyo için bile sizi başka hastanelere sevk ettiriyorlar. 112 birimleri, kalp krizi geçiren vatandaşı diğer hastanelere sevk ettirmekten yaka silkiyor. Tabi yaşanan bu eksiklikler sadece kardiyoloji bölümü ile sınırlı değil. Böylesine büyük bir ilçede beyin ve sinir cerrahi doktoru, aile hekimi uzmanı da yok. Herkesin göz sorunu yaşadığı, 125.000 nüfusluk ilçenin tek hastanesinde göz doktoru sayısı sadece bir. Tek bir göz doktoru, bütün ilçeye yetişmeye çalışıyor. Göğüs hastalıkları, nöroloji gibi kritik alanlarda da sadece birer doktor ile hizmet veriliyor. Dişinizdeki çürük için bile hastane size çözüm üretemiyor. Diş polikliniğindeki malzeme eksikliği, kullanılan malzemenin kalitesizliği, ilaç eksikliği, diş hekimlerinin ilçe dışına görevlendirmeleri bu durumun başlıca sebeplerinden bazıları. Liyakatsiz hastane yönetimi, iktidara yakın olmayı ön planda tutacağına halkın sağlığını ön planda tutsaydı bu olumsuzlukların hiçbiri yaşanmazdı şayet. Bir diğer problemlerden biri hastanedeki KBB polikliniği... KBB polikliniği hasta sağlığını değil, kulak cihazı satanların cebini düşünüyor. Bu uğurda, hastanın kişisel verilerini hukuka aykırı olarak kulak cihazı satan iş yeriyle paylaşıyor. Mağdurlar bu durumu hastaneye şikayet ediyor, liyakatsiz hastane yöneticileri bu durumu örtmeye çalışıyor. Tabi bu liyakatsiz yönetimin başarılı olduğu noktalar da yok değil. Sağlık emekçilerine uygulanan mobing konusunda üzerlerine yok. Sağlık emekçilerinin her boş anına iş koyan, sağlık emekçilerinin çalışma alanlarını keyfi olarak değiştiren, depremin açtığı yaraları umursamadan uzak yakın demeden görevlendirmelerle emekçileri bezdiren bir yönetim söz konusu. Emekçilerin kolay ve rahat çalışarak en iyi hizmeti vermesini sağlamak yerine az çalışanla birden fazla işi kotarma merakı, burada hizmet gerektiği gibi veriliyormuş gibi başka ilçelere görevlendirmeler, aşamalı yönetici pozisyonları ile tüm çalışanları baskı altında tutma, hastanede ihbarcılıkla çalışanları birbirine düşürme konusunda oldukça başarılılar. Kendilerine iktidar alanı yaratmış birkaç kişi ve onların uzantıları olarak belirlenmiş bazı kontrol ve ihbar görevi üstlenmiş olanlara ek mesailer, acilden ödemeler gibi yollarla birbirlerinin cebine iyi gelecek düzenlemeler de yapıyor. Devletin küçük iktidarını bu minicik hastanede yaratmanın yolunu buluyorlar. Sağlık müdürlüklerinin yaptıkları denetimlerde, bu küçük iktidarın belirlediği kişilerle kendi kontrolleri altında toplantı ve görüşmeler yaptırılıyor, herkes işlerin harika gittiğine ikna olup hayata devam ediyor. Diğer yandan soruşturmalar kapalı kapılar ardında yapılıyor, istenen hiçbir bilgi paylaşılmıyor. Kırılan bozulan her şey saklanıyor, haberler karartılıyor. Her şey harika gidiyormuş gibi gösteriliyor. Çalışanlara memnuniyet anketleri yapılıp, bu anketleri dolduranların izi sürülüyor. Böylece hiç kimse sorun yaşadığını, zorlandığını, keyfi olarak azarlandığını, havalandıramadığı bir ortamda çalıştığını, işi için gerekli giyim, araç ve malzemelerin bir türlü temin edilemediğini söyleyemiyor. Kimse 24 saat icap nöbeti tuttuğu halde, icap nöbetine bu afetin ortasında hangi ulaşım koşullarında geldiği düşünülmeden gittiği durumlarda sadece 2-3 saatlik nöbet parası ödendiğini söylemiyor. Bazılarının işe giriş çıkışları gayet esnekken bazılarının geç geldiği 5-10 dknın sorun olmasının yarattığı haksızlık duygusundan kimse bahsetmiyor. Bu liyakatsizliğe son vermek için ne bekleniyor, birden çok kişinin ölmesi, büyük bir isyan çıkması mı? Sevgili sağlık emekçileri, bu yaşadıklarınızı hak etmiyorsunuz. Baskı altında, koşturarak, yetersiz ve niteliği düşük malzeme ile, havasız, molasız, adaletsiz ve güvensiz bir ortamda çalışmayı hiç kimse hak etmez. Sağlığınız da güvenliğiniz de çok önemli, kendinizi koruyun, bu gücünüz var. Birbirinizi karşı karşıya getirmelerine izin vermek yerine birbirinize sahip çıkın ve dayanışma içinde olun. Kurtuluş sizin ellerinizde. Ve Samandağ Devlet Hastanesinden hizmet alan halkımız. Nasıl bir sağlık hizmeti istiyorsunuz? Sağlığınızı korumak, Bir an önce ve mümkün olan en kalıcı şekilde iyileşmek, İyi malzemelerle temiz bir ortamda hizmet almak herkesin hakkı. Düşünün... Ve sağlığınız için gerekli hizmetleri her türlü meşru yolla talep etmekten çekinmeyin. Bize de sağlık emekçilerine de iyi gelecek bir Samandağ Devlet Hastanesi mümkün!
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sovtna.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.